• Mart 29, 2024

Hamit Bey

BySemih Hasançebi

Eyl 14, 2020

Hamit Bey 19 yaşında alkol kullanmaya başladı.  Bir gün bir arkadaşını alkol içerken gördü ve arkadaşı ona bir kereden bir şey olmaz, dedi. Ama çok şey oldu. Bu bağımlılık onun hayatına mal oldu. Hayattaki her şeyini kaybetti Hamit Bey. Evini, çocuğunu, çok sevdiği eşini hep bu yüzden kaybetti. Daha 20’li yaşlarında sevdiği kızla evlendi. O sıralarda alkol kullanıyordu ancak alkole daha yeni başladığı için bağımlı olduğunun farkında bile değildi. Evliliklerinden ilk gününden itibaren birlikte alkol aldığı arkadaşları onun yakasını bırakmıyordu. Her geçen gün eve biraz daha geç gitmeye başlamıştı. Bu durum Hamdi Bey’in eşini gittikçe rahatsız etmeye başlamıştı. Çünkü bu sırada bir çocukları dünyaya gelmişti ve eşinin desteğine ihtiyaç duyuyordu. Hamdi Bey ise gündüz çalışıp akşam arkadaşlarıyla birlikte alkol bataklığında zaman geçiyor, karısı ve çocuğuyla ilgilenmiyordu. Çalışıp kazandığı parayı alkole harcayıp evin ihtiyaçlarını da karşılayamaz olmuştu. Ayşe Hanım artık bu duruma dayanamaz olmuştu. Her gece bir daha alkol almaması için eşini uyarıyordu. İlk başlarda sessizce uyarıları dinleyen Hamit Bey zamanla suçunu bastırmak için kavgacı davranmaya hatta eşine şiddet uygulamaya başlamıştı. Bu sıkıntılardan kurtulmak isteyen Ayşe Hanım, çocuğu Selim’i de alıp evden ayrıldı. Alkol bağımlılığı yüzünden bir yuva yıkılmış, bir çocuk babasız büyümeye mahkûm olmuştu. Hamit Bey eşi gittikten sonra daha fazla alkol almaya devam etti.  Gün geçtikçe insanlıktan çıkmış, çevresindeki herkesi kırmaya başlamıştı. Bu halde artık iş yerinde de barınamaz olmuştu. İşten de atıldı. Herkesin saygı duyduğu Hamit Bey artık değersiz bir eşya gibiydi. Çevresinde alkolik arkadaşlarından başka kimse kalmamıştı.

Yine alkol aldığı bir gecenin sabahında yatağından sendeleyerek kalktı. Midesi bulanmıştı. Lavaboya koştu. İçinde ne var ne yok çıkarmıştı. Şimdi Ayşe Hanım olsaydı ona koşup derdini sorardı. Pislettiği lavaboyu temizler, nene limon kaynatırdı ama yoktu. Sabah uyandığında oğlunun neşeli kahkalarını duymuyordu. Çok uzun zamandır duymuyordu ama o sabah evdeki bu sessizlik onu fena halde etkilemişti. Eğildi yüzünü yıkadı ve aynaya baktı. Saçlarına aklar düşmüş, gözlerinin altı morarmıştı. Elmacık kemikleri belirginleşmişti. O sabah hıçkırıklara boğuldu. Ne çok şey kaybetmişti bir hiç uğruna. Bunları düşündü. Kaybettiği yılları geri getiremezdi ama zararın neresinden dönse kardı. Eşine gidip ayaklarına kapılsa onu affeder miydi acaba? İşsiz, parasız ve alkolik bir adamı affetmesi için bir sebep var mıydı? Alkolü bıraksa aslında Ayşe’si fedakârdı, onu affedebilirdi. O gün karar verdi bu gidişata son vermeye. Bu kararlılıkla Yeşilay’a başvurdu. Yeşilay’ın görüşme merkezine gitti. Oradaki sekreter çok iyi bir insandı. Hamit ile çok iyi ilgilendi. Uzmanlarla görüştü. Bir süre hastanede yatması gerekiyordu. Doktor ona artık bağımlı değilsin dediği gün Eski eşi Ayşe’yi arayacaktı. İşte o gün gelmişti. Doktor ona bağımlılığından kurtulduğunu ancak ağzına bir kere daha alkol alırsa her şeyin tekrar başlayacağını söyledi. Hamit Bey bir kereden bir şey olmaz dedik doktor bey, çok şey oldu. Hayatım karardı. Bir daha bu illete bulaşmam, dedi.  İşte beklediği an gelmişti. Şimdi hayatının kadınını arayacaktı ve ben alkolü bıraktım beni affet diyecekti. Ancak içinde bir korku hissetti. Ya Ayşe kabul etmezse ya hayatında başka biri varsa ya ona inanmazsa ne yapardı. Tekrar umutsuzluğa kapılmaktan korktu ama ne olursa olsun yeni bir hayata başlamaya kararlıydı.

Derin bir nefes aldı. Ayşe’yi aradı. Ayşe, uzun zamandır aramayan, çocuğunu sormayan eski eşinin aradığını görünce telefonu açmak istemedi. Ancak Hamit Bey o kadar ısrarlı arıyordu ki merakına yenik düşerek telefonu açtı. Hamit Bey hayatımın kadını, çocuğumun annesi ben tedavi gördüm ve alkolü bıraktım. Bu hastanenin kapısından seninle ve oğlumla çıkmak, tertemiz bir hayata adım atmak istiyorum. Ne olur benden yardımını esirgeme, dedi. Ayşe Hanım, içinde sevinle karışık bir kaygı duydu. Ancak gözyaşlarına engel olamıyordu. Eşinin hastaneden çıkarken attığı ilk adımında yanında olmalıydı. Hamit Bey en azından bunu hak ediyordu. Ayşe Hanım ona “bekle” dedi. Hamit Bey’in sakallarının arasında yaşlar süzülüyordu. “Hasretle bekliyorum” dedi.

Hastaneden çıkarken yeni bir hayata başlamıştı Hamit Bey. Artık alkol yerine yeni hobileri vardı. Resim ve sporla ilgileniyordu. O resim yaparken Ayşe Hanım ona artık kahve ve üzümlü kek ikram ediyor, Selim bacaklarına dolanıyor, sürekli sorular soruyordu. Sesiz ve perişan evi, artık huzur ve şefkatle dolmuştu. Sürekli sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor, ibret dolu hayatını anlatıyor, kendi gibi alkol bataklığının içinde boğulanlara “Ben başardım, siz de başarabilirsiniz.” diyerek umut dağıtıyordu. Şimdiye kadar kim bilir kaç kişiye ilham oldu, kaç hayat kurtardı.

Yağız Boran DÜZGÜN

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.